Kayıtlar

Şubat, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Kayserili, Papa'nın cennetten yer sattığını işitince doğru Vatikan'a gitmiş. Papa'ya: - "Bazı Müslümanlar cehennemlik olduğu için" demiş, "cehennemin tapusuyla anahtarını şimdiden almak istiyorum" Uzun pazarlıklardan sonra istediği fermanı ve anahtarı elde etmiş. Bunun üzerine zengin Hristiyanlara yönelik bir reklam kampanyasına girişmiş: - Cehennemin tapusu ve anahtarı bende. Cehenneme girmek istemeyenler, benden belge alabilirler. Cennet arsalarının yarı parasına... Kayserilinin elindeki fermanı gören Hristiyanlar, cehenneme kabul edilmeyeceklerine ilişkin belge satın almaya başlamışlar. Cennet müşterileri azalınca, Papa Kayseriliyi çağırtmış: - Al şu verdiğin parayı, ver cehennemin tapusuyla anahtarını! Kayserili: - Ben cehennemi sattım, demiş. Geri almak için çok para gerekli. - Ne kadar? - Heybenin iki gözü dolusu altın. Papa, çaresizlik içinde ellerini iki yana açtıktan sonra buyruğu vermiş: - Doldurun bu Kayserilinin heybesini altınla!
Resim
Akıl hastanesine yeni atanan doktor, koridorlarda dolaşırken bir de bakmış, otuz kırk kadar hasta sıraya girmişler, bir kapıdaki delikten içeri bakıyorlar.. Sırası geçen de tekrar sıraya giriyormuş. Bunun ne olduğunu merak eden doktor delikten bakmaya çalışınca, deliler buna engel olup: - "Sıraya geç hemşerim, bak biz sabahtan beri sıramızı bekliyoruz", diye adamı terslemişler. Çaresiz sıraya geçen doktor, onbeş yirmi dakika bekledikten sonra sıra kendisine gelince, delikten içeri bakmış fakat bir şey görememiş. Bu arada arkada sırasını bekleyenler: - "Hadi kardeşim, işimiz gücümüz var seni mi bekleyeceğiz", diyerek doktoru kenara iteklemişler. Baktığından bir şey anlamayan doktor tekrar sıraya geçmiş, sıra kendisine gelince yine bir şey görememiş, arkasındakiler itekleyip kenara atmışlar. Bunun üzerine genç doktor hastalara: - "Arkadaşlar iki defa baktığım halde hiçbir şey göremedim, neden acaba?" diye sorunca, hastalardan biri: - "Doktorcuğum, sen i...
Resim
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe baş vururlar.       Görüşmeci matematikçiye sorar:      - "iki kere iki kaç eder?".       Matematikçi cevap verir:      - "Dört!".       Görüşmeci sorar:      - "Kesin dört mü?       Matematikçi kendinden emin cevaplar:      - "Evet, kesin dört!"      Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci aynı soruyu ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar:      - "Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağya veya yukari oynayabilir, ama ortalama dört eder!".      Ekonomistte de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona da sorulur.      Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye ya...
Resim
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına ziyafet çekecek. Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemiş. Sonra yanına gelenlere : – Tamam demiş. İddiayı kazandım. – Ne oldu ne yaptın demişler. – Bekledim sabaha kadar demiş. – Hayır demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla. Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Güya yemek pişirecek. – Ne yapıyorsun? demişler. Kıs, kıs gülerek cevap vermiş : – Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek!…
Resim
 Dünya Genetik Projeler Yarismasi yapiliyormus. Tüm ülkelerden genetik profesörleri yarismaya çalismalari ile katilmis. Ilk Fransiz profesörün çalismasinin basina gelmisler. Jüri baskani çalismasinin ne oldugunu sormus.      Fransiz profesör baslamis anlatmaya:      -"Ben inek genleri ile tavuk genlerini birlestirdim, Ortaya çikan mahlukatin eti kirmizi et kadar lezzetli, beyaz et kadar saglikli oldu" demis..      Ardindan diger çalismalari ülke ülke gezmeye baslamislar. Sira gelmis      Türkiye'den bizim Laz profesöre,      Jüri baskani:      -"Sizin çalismaniz nedir?" diye sormus.      Laz profesör anlatmis:      -"Ben demis, karpuz genleri ile hamamböcegi genlerini birlestirdim!"      Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmus ve baskan Laz profesöre: ...
Resim
Adamin biri California'da bir kumsalda yururken ayagi eski bir lambaya takilmis, adam lambayi kumlarin icinden cikarmis. Dalgasina Belki cin cikar" deyip ovalamis lambayi, harbi harbi cin cikmis.       Adam cok sasirmis, cin baslamis konusmaya "Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardin vs ..."      - "Bu, bu ay icinde dorduncu cikarilisim ve bu isten sikilmaya basladim bu yuzden 3 dilegi unut. Sadece 1 dilek hakkin var!"      Adam oturmus ve bir sure dusunmus ve "Her zaman Hawaii'ye gitmek istedim ama ucaktan korkarim ve deniz beni cok tutar.Benim icin Hawaii'ye bir kopru yap boylece arabayla oraya gidebileyim" demis.      Cin gulmus ve       - "Bu imkansiz. Bu isin lojistigini dusun! Koprunun ayaklari nasil Pasifik'in dibine ulasabilir? Ne kadar beton gerektigini, ne kadar celik gerektigini dusun. Hayir, baska bir dilek dusun" demis.    ...
Resim
New York'tan Los Angeles'e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın aptal görünüşlü bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:       - Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz,sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.      Ve ilk soruyu soruyor:      - Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?      Kadın tek söz soylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış. Soru sorma sırasi sarışına gelmiş:      - Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla aşağı inen sey nedir? Adam dakikalarca düşünmüş... Yanıtı bulamamış... Cüzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadin parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:      -Cevap ne?      -Kadın te...
Resim
 Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikci buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikci yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu... Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. tercüman işaretle sordu:       - Para nerde?       Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:       - Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum.       Tercüman tercüme etti:       - Neyden bahsettiğinizi anlamıyormuş.       Baba 38'ligi koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:       - Simdi sor bakalım, para nerede.       Tercüman işaretle sordu:       - Para ...